28 Mayıs 2012 Pazartesi

Yağmurunu alsaydın ya yanına

Bu hikaye yaşanmıştır ve tamamen gerçektir.... Dur la böyle yazınca Gerçek Kesit'in girişi gibi oldu. İtiraf ediyim bir zamanlar Gerçek Kesit'i izliyordum. HEM DE KEYİFLE! :) Her neyse konuya döniyim.

Bugün sınavdan çıkıp eve gelmek için otobüse binmeden önce öğlen yağan sağanak yağmura açıkta yakalandım ve sırılsıklam oldum. Otobüse binip koltuğa oturduğumda "Öff be sırılsıklam oldum" diye söylendim kendi kendime. Sağ çaprazımdan bir ses duydum. Ses te şuydu: "Evladım yağmurunu alsaydın ya yanına." Ben ilk önce "Hönk!" pozisyonunda kaldım birkaç saniye. O birkaç saniyede de "Ne diyosun dede. Edebiyat mı yapıyosun kendi kendine?" diye geçiriverdim içimden. Daha sonra acaba adam duayen bir yazar veya şair mi diye inceden süzdüm amcayı. Hiç de öyle birine benzemiyordu. Daha çok kıraathaneye okey oynamaya, gazete okumaya ve ülkeyi kurtarmaya giden birisi gibiydi. Herneyse sonra "Yağmurum?" diye karşılık verdim amcaya. Amca da "He oğlum yağmurun." dedi. Ben " Amca bildiğimiz yağmur mu bu bizim? dedim amca da " İşte yok mu böyle naylondan, atsaydın üzerine." dedi. Ben anca anladım olayı. İstemsiz bir gülüşle "Haa siz yağmurluk diyorsunuz. :)" diye karşılık verdim. "He işte ondan ondan" diye gülerek karşılık verdi amca da. Ve daha sonra ben günlük konuşma literatürüne yeni eklenen bu kelimeyi öğrenmenin mutluluğuyla evime doğru yol aldım.... :)

(Yalnız feci şekilde bitirdim konuyu. Benden bırak yazarı, şairi, blog yazarı bile olmaz ama burası beleş diye yazıyoruz işte katlanın. :) ) Hadi cep telefonuna "cep" denilmesini anlarım, günlük konuşma literatürüne girmiş bir sözcük. Ama yağmurluk anlamındaki "yağmur"? Yoo yoo hayır. :) Lütfen yeni sözcükler türemesin artık. Zaten bir günde kullandığımız kelime çeşitliliği az (öyle diyolla haberlerde) bi de böyle şeyler çıkmasın. :) Ben bu kadar kelimeyle mutluyum. :)